Ceza Mahkemesinin Kararı İdareyi Bağlar
Diyarbakır’da polis memuru olarak kantinde görev yapan bir çalışan hakkında dolandırıcılıktan işlem başlatıldı. Polis memurunun nüfuzunu kötüye kullandığı ve devleti dolandırmaya çalıştığı suçlamasıyla idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma neticesinde ise polis memurunun görevinden ihraç edilmesine karar verildi. Ancak polis memuru ihraç olmadan evvel savcılık tarafından soruşturulmuş ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmişti.
Yargı makamı kişiyi suçsuz bulmasına karşın polis memurunun idare tarafından suçlu bulunarak ihraç edilmesi yasalara aykırı olarak görüldü ve idare mahkemesi ihraç kararını iptal etti. Ancak ilk derece mahkemesi davacının manevi tazminat talebini kabul etmedi. İdare mahkemesinin bu kararını da Danıştay’a taşıyan polis memuru Danıştay’dan istediği kararı almayı başardı.
Danıştay kararında kişnin elem ve üzüntü duyduğu bu nedenle manevi tazminat verilmesinin hukuka uygun olduğu ifade edildi. Söz konusu işlemin idarenin ağır hizmet kusuru olduğu da Danıştay kararının dayandığı temellerden birisi oldu. Danıştay’ın vermiş olduğu bu karar aynı durumda olan diğer memurlar açısından da emsal teşkil edecek bir ehemmiyete sahiptir. Ancak her dosya kendi özelinde değerlendirileceği için idare ile ceza mahkemeleri arasındaki sınırın uzman hukukçular tarafından çizilmesi gerekmektedir.
