İspat Yükü İşverendedir
Bir firmada satış müdürü olarak işe alınırken işçiye teminat senedi imzalatılmıştır. İşyeri uygulaması olarak çalışanlardan boş senet alınmıştır. Beyaza imza attırılmakla kalmamış bir de kefil gösterilmesi istenmiştir.
Satış müdürü işe başladıktan 5 ay sonra bir takım usulsüzlükler fark ederek işten ayrılmıştır ancak teminat senedi kendisine verilmemiştir. Bu senet daha sonra işçinin karşısına borç olarak çıkmıştır. 3 yıl sonra davacıya 50 bin lira borçla takip yapılmıştır. Şirket bu borcun davacı ile olan kişisel borçtan kaynaklandığını iddia etmiştir. Bunun üzerine işçi senedi yargıya taşımıştır.
Yerel mahkeme söz konusu senedin teminat senedi olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davayı reddetmiştir. Davalık olan senette son sözü Yargıtay söyledi.
Senedin teminat senedi olduğunun işyeri uygulaması ve tanık beyanları ile sabit olduğunu belirtmiştir. Teminat senedi olarak alınan senedin icraya konulabilmesi için işyerinin bir zararı olmalıdır ve bu zararı ispat etmelidir. Söz konusu olayda ispat yükü borcun olduğunu iddia eden işverene aittir. İşveren ispatlayamazsa senet geçersizdir.
İş kanunu hükümlerine göre zayıf taraf olan işçi lehine tanık dinletilmesi gerekir. Davacının işyerinde çalıştığı süre, çalıştığı pozisyon, tanık beyanları, senedin düzenlenme ve ödeme tarihleri dikkate alındığında bu senedin şirketin işe girenlerden aldığı senet olduğu anlaşılmaktadır.