Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TELE 1 kanalında farklı tarihlerde yayınlanan programlar sebebiyle kanala beş gün ekran karartma cezası vermişti. Kamuoyu ve sosyal medyada hem Halk TV hem de TELE 1 kanalına verilen bu cezaların haksız, abartılı ve eleştiriyi engellemek amacıyla alındığı yorumları yapılmıştı. TELE 1 kanalı, sosyal medya hesaplarında verilen bu cezaya itiraz edeceğini duyurmuştu. RTÜK üyesi İlhan Taşçı, idare mahkemesine kanal tarafından yapılan başvurusu sonrası mahkemenin ara karar verdiğini belirtti. İlhan Taşçı, Twitter hesabından ise mahkeme kararını görselini paylaştı.
Yapılan paylaşıma ise kısa sürede yüzlerce yorum geldiği görüldü. Yorumlarda mahkemenin verdiği kararın memnuniyet verici olduğu ifade edilirken RTÜK tarafından keyfi ceza uygulamalarına son verecek bir yasla düzenleme gerektiği ifade ediliyor. Karar sonrasında RTÜK tarafından nasıl bir adım atılacağı ise merak ediliyor. Diğer bir ceza alan HALK TV kanalının da mahkemeye başvurduğu ve gün içerisinde o kararında mahkeme tarafından açıklanması bekleniyor. Bu kararların ise sadece yürütmeyi durdurma noktasında alındığı ifade ediliyor.
Telafisi Güç Zararlar Vurgusu
RTÜK üyesi İlhan Taşçı tarafından Twitter üzerinden paylaşılan mahkeme kararında, şu ifadelere yer veriliyor. “Dava konusu işlemin, yayıncı kuruluşun televizyon yayınının durdurulmasına ilişkin olması ve uygulanması halinde telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nce bağlantı hakkında bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.”
Bu karar ile birlikte TELE 1 kanalı şimdilik ekran karatma kararını uygulamak zorunda kalmasa da Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından karar açıklandığında haksız bulunması durumunda bu cezayı uygulamak zorunda kalacak. Geçtiğimiz günlerde TRÜK ile Netflix arasında sansür sorunun yaşandığı ve Netflix ’in bu durumda son derece rahatsız olduğu iddiaları dile getirilmişti. Sosyal medya yasasının çıkması ile birlikte RTÜK tarafından sosyal medya platformların ve dijital platformlara yapılan baskı ve engellemelerin oldukça artmasından büyük bir endişe duyuluyor.
