Pandemi süreci ile birlikte ekonomik sıkıntılar sadece ülkemizi değil özellikle gelirinin büyük bir kısmını petrole bağlayan ülkeleri de oldukça derinden etkiliyor. Bunun en son örneği ise Kuveyt’ten geldi. Kuveyt Ekonomi Bakanı Meryem el-Akil, Kuveyt Parlamentosu’nda İnsan Kaynakları Geliştirme Komisyonunda yabancı işçi istihdamına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Bu sunum ülkede çalışan 2 bin civarında Türk vatandaşını da oldukça yakından ilgilendiriyor.
Kuveyt Ekonomi Bakanı Meryem el-Akil, yarım milyondan fazla yabancı işçinin sınır dışı edilmesinin planlandığını açıkladı. Kuveytli bakan işgücü piyasasındaki dengesizliğin giderilmesi için hazırlanan planın uzun orta ve kısa vadeli olarak uygulanacağı bilgisini verdiği görüldü.
360 Bin İşçi İçin Sınır Dışı Planı
Bakan tarafından açıklanan kısa vadeli plana göre hali hazırda ülkede ikamet eden 360 bin yabancı işçinin sınır dışı edilmesi düşünülüyor. Akil, sınır dışı edilecekler içerisinde 120 bin kişinin yasadışı, 150 bin işçinin 60 yaş üstü ya da kronik hasta, 90 bin kişinin ise eğitimsiz ve vasıfsız işçilerden meydana geldiğini açıkladı. Kuveytli bakan, orta ve uzun ölçekli çözüm arayışları doğrultusunda özel ve kamuda teknolojik hizmetleri verebilecek bir görevlendirmeye gidileceğini, dijital bir dönüşüm planlandığını bilgisi verdi. Bu durumdan ne kadar Türk vatandaşının etkileneceği ise şimdilik bilinmiyor.
160 Bin İstihdam Ortadan Kaldırılacak
Bakan ekonomik olarak daha iyi seviyeye gelmek ve zorlu bu süreci kalıcı olarak aşmak amacıyla, özel sektörde sekreterlik, muhasebe, idari, hukuk, bilgisayar, inşaat ve makine mühendisliği mesleklerinde 160.000 iş istihdamının kademeli olarak ortadan kaldırılmasının teşvik edileceğini belirtti.
Bakan bu hamle ise devlet sektörüne akışın da azaltılmasının planlandığını vurguladı. Kuveyt tarafından açıklanan bu 500 bin kişilik istihdam daralmasından Türk vatandaşlarının daha az oranda etkilenmesi bekleniyor.
Özellikle ülkedeki inşaat sektöründe çalışan Türk vatandaşlarının donanım ve nitelik anlamında dünya standartlarının üzerinde olması nedeniyle bu süreçte en az etkilenenlerin başında Türkiye vatandaşlarının geleceği ön görülüyor.